unut,umut

yazılarımı hayal deyince aklına bulut gelenlere ithaf ediyorum

yazmasaydım kafayı sıyırıyordum ama yazınca da ya sıyırmışsam diye görmekten korkuyordum

hayatımıza yeni bir sayfa mı açmış oluyoruz yaz geldi diye diyorum kimse cevaplamıyor.
Montu kaşkolu kaldır yeni hayat.
Karda kısa kollu gezin alın size yeni hayat
O mont yeniden çıkacak karda yağmurda
ayrıca boğazlı kazağın üstüne kısa kollusunu giyip kendi modasını yaratan yaratana.
hayatını özetlersek bu yaz gününde;buraya umut dolu bir yazı da yazabilirdim
ama geleceğini geçmiş bir şey var işte

nurtopu gibi bir

*Örtünün altındaki Frida'nın annesiyse doğum esnasında çok sancı çekmiş
*Rahimden çıkan Frida'nın kafasıysa,şimdilik huzurlu
*Kafa Frida'nınsa;Frida,''keşke sadece kafa olarak dünyaya gelmeyi'' tüm yüreğiyle istiyordu.
*Belki de O,en çok kafasını seviyordu
*Örtünün altındaki Fridaysa kafasını insan doğururken hiç güler mi demesinler,kahkahalarını çığlık sansınlar diye saklamıştı.Frida'nın doğan çocuğu..Frida anne artık!
*Ya da O,mutsuz.
bebek rahimden çıktıktan sonra ciğerleri havayla temas eder,ciğerleri yanar ve bebek bu duruma alışana kadar ağlar.Anne olacak Frida,annesinin rahminden çıktığından beri gülemedi.Herzaman havayla temas etti ciğerleri ve yandı.Bir yığın acıyı çekip durdu...Frida,bu duruma hiç alışamadı
ama baş etti.Varsın anne yüreği,kalbi,ciğeri,beyni 20 dk.oksijen almasındı
Frida,anne olduğuna mı duygulandı yoksa hayatın ona bunca cilvesinden sonra bir paket daha mı gönderdiğine mi yandı?
*Frida,bebeğinden,canından kanından önce ağladı.
*Bebeğe bir şey kalmadı.Öylece bakakaldı

sosyal sorumluluk projeleriyle ciddi ciddi zaman tüketen insanlar var.onlara bi öneri;insanların kafalarını kesin.Rahat ederiz...

Ali ile Ramazan'ı okuyorum.Geçen de okuduğum kısımları anneme anlattım annem ''ne biçim kitaplar okuyosun sen öyle nasıl kitapmış o?!'' dedi.Gerçek yaşanmış dedim.Gerçekler ne biçim.

neden bütün filozoflar adam?

Zaman üniversite zamanları..neyi farkettim biliyomusun?başa çıkamadığım bi merdiven falan gördüğümde falan kızlardan birine yardımcı olur musunuz diye rica ettim genellikle yardım gördüm tabii saolsunlar ama hiç bi erkeğe öyle bi ricada bulunmadan o yardımı aldım.
sevindirici ama şaşırtıcı değil.

sarı karanlık

-Ya biliyorsun aslında hani güzel esmer bi kız diye anlatırken,(kızın bembeyaz tenli siyah saçlı olması).

İyi de sarışınlık/esmerlik kavramını saça göre mi veriyoruz?Anlayamıyorum

Tamam kabul sarışın ten olmaz ama,esmer saçta olmaz sonuçta..

Bi gariplik var,bi yanlışlık.Hayatı yanlış anlıyoruz,çünkü algılarımız farklı.

newton 5 yaşındayken

Küçükken evimizin önündeki mahallede arkadaşlarımla çok güzel oynardık yahu.Okul bahçesine giderdik.Bi tane çamaşır ipimiz vardı.Ben atlayamadığım için çevirici olurdum.Atlardık.Tekerlemesini dur bakalım hatırlıycakmıyım?
'Laleli 1 içeriye gir,Laleli 2 ormandaki tilki.Laleli 3 atlaması güç,Laleli 4 pencereyi ört,Laleli 6 merdivenin altı(bunu salladım),Laleli 7 yemeğini yedi,Laleli 8 amcam keriz,Laleli dokuz (?) hatırlayamadım,Laleli 10 içeriye kon. :)
Sonra topumuz vardı.İstop oynardık.Maksat kişi yakmak ya hani bulunmaz renkleri söylerlerdi.Cam göbeği gibi :)herkes akıllı tabii camı tutardı ki şu renk olduğunu daha sonradan hepimiz öğrenmiştik :)Bunların hepsini hemen hemen her çocuk oynamıştır mahallede ama bizim bir malzememiz daha vardı naağber :)O da don lastiği.Onunla da 2 kişi lastiğin ucundan tutar çin çan çun diyerek inanılmaz karmaşık bi hale getirirdi.Diğer 3 kişiyse artık ona yapılan o karışık ipten değmeden kendini geçirmeye çalışırdı :)Onun adı çin çan çundu zaten bu yüzden çin işkencesi ve kaos manasında tabii çocuk aklımızla bunu düşünerek koymadık ama 21 yaşında muhakemesini yaptığımda ortaya bu çıkıyor..Çok eğlenceliydi ama yaa :)İnternete baktım baktım böyle bir çocuk oyunu yok.Biz bulmuşuz yani.Bu bi icat,biz de mucidiz o zaman!Seneler sonra bile farketsem çocuklar gibi seviniyo insan..